[Kitap] Günahkar

97416

Tess Gerritsen, zihninin karanlık kuytularında gezinen tüyler ürpertici ve kafa karıştıran cinayet kurgularını, Günahkar adlı romanında ustaca kaleme almış. Dünya döndükçe son bulmayacak olan iyi ve kötü arasındaki savaşı, ustaca şekillendirdiği karakterleriyle sahneye koyan Gerritsen korkuyu, son derece başarılı bir gerilim romanı olan Günahkar ile okuyucuların kalbine salıyor.

Okumaya devam et

[Kitap] Arsen Lüpen Herlock Sholmes’a Karşı

1012524_676333772394636_42543806_n

Konusu yukarıda yazdığı için tekrar yazmıyorum.Olimpos Yayınları sağolsun güzel yapmışlar bunu. 🙂

Arsen Lüpen sevgim yavaş yavaş başladığı için kitapları okurkende pekişiyor bu sevgi. 😀

Arsen Lüpen Herlock Sholmes’a karşı. 😀
Gerçi ikisi de ayrı kulvarlarda;biri kaçan diğeri kovalayan.
Bu kitabı okuduktan  Sherlock Holmes merakım arttı tabi bu yüzden onun kitaplarını da okuma listeme ekledim. Umarım kitaplarını okuyunca 180 derece dönüş yapmam.Huyumdur bu zaten. 😀

Okumaya devam et

[Kitap] Ölümün Soğuk Sesi

1d8817ab-43bb-4ddd-9add-da308b308f46

On Altı Yıl Arayla Kaybolan İki Çocuk

Sarah Finch küçük bir kızken, ağabeyi dışarıya oynamaya gider ve bir daha asla dönmez. Charlienin başına neler geldiğini öğrenememek, aileyi darmadağın eder. Yıllar sonra öğretmen olan Sarah, evine geri dönmüştür. Ağabeyinin odasını kutsal bir mabet gibi kullanan alkolik annesiyle birlikte yaşamaktadır.

Tek Bir Tanık

Ardından on iki yaşındaki Jenny Shepherd kaybolur ve Sarah öğrencisinin cesedini evinin yakınındaki korulukta bulur. Sarah, bu davaya müdahil oldukça kendisiyle ilgili şüpheler de gitgide artar. Fakat kendisini takip eden yalnızca polis değildir.

Okumaya devam et

[Kitap] Arsen Lüpen Kibar Hırsız

7458_626685344026146_1332335337_n

İsmim ve yüzüm ben değilim. Binlerce isme girerim. 

Ben onların deyimiyle kibar hırsız, benim tanıklığımla Arsen Lüpen, gördüğünüz her yerdeyim.

Planlı hareket ederim ve birden fazla olasılığı göz önüne alırım. Asla tahminlerde bulunmam, işimi şansa bırakmam.

Her zaman çalacak, kıracak ya da aldatacak değilim ya, vakit buldukça kurtarıcı cin rolünü de üstlenirim. Kimi zaman insanları sırlardan korumak gerekir. Ben doğru kararları veririm. Cesurum çünkü kendimi hepinizden daha az önemsiyorum.

Hayat bazen çözülemeyecek kadar karmaşık görünür. Yeterince dikkatli bakmazsam, burnumun ucu bile yabancı gelir. Yüzümden korkmaya başlarım. Sürekli farklılaşan ve milyonlarca isim taktığım bu yüz bir karabasanın parçası olur. Tanımamak için değil, kaçtığım kimliğimle karşılaşmamak için değişirim durmadan. Bir an kendim için yaptıklarımın amaçsızlığı karşısında yenik düşerim. Canavarlaşan bedenimdeki çocuksu samimiyeti arar gözlerim.

Öyle bir hırsız düşünün ki işini hayranlık uyandıracak derecede ustalıkla yapıyor, şartlar ne olursa olsun neşesini kaybetmiyor, istemediği hiçbir şeyi yapmıyor, elinden geldiğince silah kullanmıyor ve kılıktan kılığa giriyor. Yoksullara dokunmuyor ama sonradan görme, cimri zenginlerle uğraşmaya bayılıyor. Onun için hayat bitmek bilmez bir hazine ve bütün kadınlar güzel…

Kendisi herhangi biri olabilir: Şoför, tenor, kitapçı, iyi aile çocuğu, delikanlı, yaşlı, Marseilles’li gezgin bir tüccar, Rus hekim, İspanyol matador…

Maurice Leblanc’ın bir asırdan fazla bir zaman önce hayat verdiği Arsen Lüpen elinizdeki kitapta yer alan dokuz öyküde doğuyor, arada hatalar yapsa da bunlardan dersler çıkarıyor ve kendisini sonunda hırsızların pirine dönüştürecek bir çıraklık evresi geçiriyor. 

Kibar ve küstah hırsızımızın maceraları bir transatlantikte başlıyor ve sonrasında kendinizi kimi zaman onunla birlikte bir hapishanede, kimi zaman tarihi bir kalede, bazen de çocukluk günlerini geçirdiği ufacık bir odada buluyorsunuz. 

Bu öykülerde Lüpen’in zekâsına ve alaycı tavırlarına hayranlık duyarken ezeli düşmanı Ganimard’la ve ünlü dedektif Herlock Sholmes’le de tanışacaksınız.

Okumaya devam et